29 Mayıs 2009

Ahh iki gözüm, Marika'm!

nerdesin şimdi?
O'ndan sonra nereye gittin?
sürgünden sonra diyorum..
hayır hayır aşktan sonra diyorum..
yavrum Marika'm anlatamıyorum, daha sonra..

olsa olsa Thomas'ın yerindedir diye uğradım, yoktun.
tefin sandalyenin üstünde boynunu bükmüş duruyordu.
seni sordum, bilemedi.
iki gözüm Marika'm, neredesin?
başka bir sürgün mü bu yoksa,
yine git mi dediler sana! ah..
dayanır mı yüreğin başka Αιγαίο Πέλαγος geçmeye gitmeye..
sahi başka var mı Ege'den..
üstünden geçip gittiğinde, varınca başka topraklara,
görüp baktığın: geçmişin sular altında!
ah koca, mavi Ege!
çek sularını!
Marika'm derindedir, boğuluyordur orada..
yok deme, yerinde yoksa nerededir?
sen söyle bari!

ne tefi, ne Ege..
yanık sesine eşlik eden buzuki de bilemedi!

--

hey! durun..
siz Marika'mı izleyen güvercinler değil misiniz?
Marika'mı kaybettim ben..
ararım ki yerde değil, Thomas'ın yerinde..
dipte değil, Ege'nin dibinde..
uçarsınız siz gökte, gördünüz mü yükseklerde?

--

nerede bu kadın?
nereye gider?
sesi de geliyor oysa, sessiz hüzün sevincinde..
seni bulmam için ne gerek?
kaç kere Marika olmam gerek ha söyle Marika mou!
en sonunda gittiğin yeri bilebilmem için..
unutmamam gerek biliyorum ama..
son kez tamam!
son kez yeniden alıyorum tefimi elime,
Thomas'tayım, sandalyeme oturuyorum.
yavrum buzuki sesleri sesime gelir, ben yanık, o da benden..
söz! bu sefer unutumayacağım nereye gittiğimi.
sefil sefil aramayacağım kendimi.
Marika mou! ben Marika.
şimdi burdayım.
ne burada kalacağım,
ne Ege'de,
ne güvercin diyarında!

aman kahvesine gidiyorum, aşk şarkılarına..