6 Mayıs 2011

Amak-ı Hayal



Yürü ki sahâ-yı hiçîde tecellî bulasın.


Susadık, içtik, sirtakiye koştuk, renkli dizi ampullerin altında, elimizde sarıkırmızıyeşil yazmalar varken, ella vre! derken, halkların kardeşliği sanırsak böyle birşey dedik. Yürüdük, Tarlabaşı'ndan Taksim'e, halaya durduk, omuzlarımız kül oldu, yürüdük, Galata'ya, Depo'ya. Gördük, gördüğünü gördük, yanan gözleri bildik. Tanık olduk, meydanda oturan annelere, bir eli yazma ucunda bir eli çocuğunun fotoğrafında olan annelere tanık olduk. Ağladık, bileğimizi saran bilekliklere tutunarak bir kez daha hep birlikte dedik. Mum yaktık, dua ettik, hepimiz, kendimizden önce başka şeyler diledik. Kokladık, sahafların nazenin kitap kokusunu. Döndük, Galata'ya, fotoğrafhaneden taze notları alırken döndük binalara yüzümüzü, en çok da xuşka için, merdivenlere baktık, hayaller kurduk.


Döndüm.