23 Haziran 2010

Gerçeğe ve Geleceğe Mektup

Bu mektubu siz Gerçek ve Gelecek'e kusmak için iç sızısı ve rebetiko eşliğinde yazıyorum. Midem bulanıyor evet ama nargileden değil eminim.

Duygularımın demlendiği kıvamdayım şimdi biliyorum. Ne olur "Ne kadar da duygusalsın.." gibi cümlelerle konuşmalarınıza başlamayın. Bu sefer içten ağlarım bunu da biliyorum.

Ama siz ne kadar da..!

Siz, bir gencin idealleriyle çıktığı yolda ona norm-al(normlara uygun) duruş sergilemesini söyleyenler değil misiniz? Ya iki sevdiceğin birlikte yaşama kararında ritüeller belirleyen? Tekdüzeleştiren, baharı sessiz yaşatan, gri yolda yürüten, savaş çıkartan, öldüren, yok eden.. Yook ama siz insan yok olsun istemezsiniz çünkü insanla beslendiğinizi(!) gayet iyi bilirsiniz.

Sizden ricam, Düş'üme kara düşürmeyin, üşüşmeyin. Yoksa,
Yoksa yaşamamın anlamı olmaz, yaşayamam, yaşamam.

--
Stasia