İçimde kestiremediğim özlem var; birşeylere; bir yer, bir gök; toprak.. Gitmeyi, yolu hayal ettiğimde heyecanlandığım..
BEN’i çeken kahverengi, yedi mavi mi?
Ya aşk? BEN’i bulduğumda orada zaten olacak olan aşk.. BEN’de birşeyler öz-ler birşeyleri, BEN’i, öyleyse Aşk’ı..
Ya toprak? Desti-Destici? İç geçirerek baktığım toprakta ne var?
Ayağın güç vererek basma sakın, yerden ayır,
İnce bir sevgilinin gül yüzüdür, belki acır.
Şu saraylar yaratan tuğlayı süz, dikkatle:
Belki bir vezir parmağı yahut da hükümdar başıdır.
İnce bir sevgilinin gül yüzüdür, belki acır.
Şu saraylar yaratan tuğlayı süz, dikkatle:
Belki bir vezir parmağı yahut da hükümdar başıdır.
Kaç tane BEN var, toprakta kaç zerrem var? Kaç kere BEN oldum, BEN kim oldum?
Öz-lemlerime bakılırsa..
Öz-lemlerime bakılırsa..
O içki destisinin senin için yok ki zararı,
Bitince tazele baştan, hadi, boş durmamalı.
Ben önce davranmazsam bilirim desticiler,
Karıp da desti yaparlar, çürüyen toprağımı.
Bitince tazele baştan, hadi, boş durmamalı.
Ben önce davranmazsam bilirim desticiler,
Karıp da desti yaparlar, çürüyen toprağımı.
Madem Aşk hanemde değil, öyleyse ben de meyhane açarım, aşıkları seyrederim, fena mı?..